Arabuluculuk Nedir?
Arabuluculuk, adından da açıkça anlaşıldığı üzere, uyuşmazlığın taraflarının aralarındaki sorunların çözümü için tarafsız ve bağımsız bir kişinin yardımı ile alternatif bir çözüm yolu üretmesidir. Kısaca, tarafların arabulucu yardımı ile uyuşmazlıklarını çözüme kavuşturmasıdır. Birçok ülkede başarı ile uygulanan arabuluculuk, ülkemizde 2013 yılında 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile hayatımıza girmiş olup yapılan yeni düzenlemeler ile gelişmeye devam etmektedir.
İçerik
- 1 Arabulucu olmak için aranan şartlar nelerdir?
- 2 Arabuluculuğa elverişli davalar hangileridir?
- 3 Arabuluculuğun faydaları nelerdir? Taraflar uyuşmazlıklarını neden arabulucu ile çözmelidir? Arabuluculuk kişilere ne gibi fayda sağlamaktadır?
- 4 Arabuluculuk zorunlu mu yoksa ihtiyari midir?
- 5 Arabuluculuk başvurusu nereye yapılır?
- 6 Arabuluculuk sonucunda ne olur? Anlaşma belgesinin hukuki niteliği nedir?
Arabulucu olmak için aranan şartlar nelerdir?
Arabulucu; hukuk fakültesi mezunu, mesleğinde en az beş yıl kıdeme sahip, arabuluculuk eğitimini tamamlamış ve sınavlarda başarılı olmuş kişidir. Belirtilen şartları sağlayan arabulucular, Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından tutulan arabulucular siciline kayıtlı olarak mesleklerini yürütürler.
Arabuluculuğa elverişli davalar hangileridir?
Her uyuşmazlık konusu arabuluculuğa elverişli değildir. Yabancılık unsuru taşıyanlar da dahil, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri özel hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuğa başvurulabilir. Buna göre taraflar işçi-işveren uyuşmazlığı için arabuluculuğa başvurabilecekken kamu hukukundan kaynaklanan örneğin hizmet tespit davalarında arabuluculuğa başvuramayacaklardır. Arabuluculuğa dava açmadan önce başvurulacağı gibi yargılamaya devam ederken de gidebilir.
Arabuluculuğun faydaları nelerdir? Taraflar uyuşmazlıklarını neden arabulucu ile çözmelidir? Arabuluculuk kişilere ne gibi fayda sağlamaktadır?
Mahkemelerin yoğunluğu dikkate alındığında bir davanın sonuçlanması ülkemizde uzun yıllar almaktadır. Mahkemelerdeki bu uzun sürenin aksine arabuluculuk kurumu çok kısa sürede çözüme kavuşmanızı sağlayacaktır. Bir diğer önemli sebep ise maliyettir. Davaların başında ve sonunda harç, vekalet ücreti, faiz gibi kalemleri ödemektense arabuluculuk daha az maliyetle sorunları çözmenizi sağlayacaktır. Ayrıca barışçıl bir çözüm yolu olması nedeniyle de taraflar arasındaki ilişki zedelenmemektedir.
Arabuluculuk zorunlu mu yoksa ihtiyari midir?
Arabuluculuğa başvuru kural olarak ihtiyari yani tarafların kendi insiyatifinde olmakla birlikte, yapılan düzenlemeler ile bazı uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce başvuru zorunluluğu getirilmiştir.
İş hukukunda dava şartı arabuluculuk
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 3.maddesi ile “Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü getirilmiştir. Kanuna göre; 01.01.2018 tarihinden sonra iş mahkemelerinde açılacak olan işçi-işveren alacağı (kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai vb. alacaklar) ve işe iade talepli davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvuru zorunlu hale getirilmiştir. Dava açılmadan arabuluculuğa başvurulmamışsa, mahkeme davanın usulden reddine karar verecektir. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren üç hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilir.
Ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk
7155 sayılı Kanun ile Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiş olup, bu madde ile 01.01.2019 tarihi itibariyle konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalarda dava açılmadan önce arabuluculuğa başvuru zorunlu hale getirilmiştir. İş hukukunda dava şartı arabuluculukta olduğu gibi, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmamışsa mahkeme davanın usulden reddine karar verecektir. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.
Uyuşmazlık konusunun ticari dava olup olmadığı konusu doğru değerlendirilerek zorunlu dava şartı kapsamına girip girmediği tespit edilir. Uyuşmazlığın konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebine ilişkin ticari dava olmalıdır. Dolayısıyla, genel mahkemelerde açılacak itirazın iptali davaları, menfi tespit davaları, sigorta hukukundan kaynaklanan davalar vb. zorunlu arabuluculuk kapsamına girecektir.
Arabuluculuk başvurusu nereye yapılır?
Arabuluculuk müessesinin tarafları, arabulucu sıfatına sahip bir kişinin süreci yönetmesi hususunda karşılıklı olarak anlaşabilirler. Şayet tarafların mutabık kaldığı bir arabulucu yok ise arabuluculuk bürosu/sulh hukuk mahkemesine yapılan başvuru ile arabulucu ataması yapılabilir. Başvuru, karşı tarafın, karşı taraf birden fazla ise herhangi birinin yerleşim yerindeki veya işin yapıldığı yerdeki arabuluculuk bürosuna ,arabuluculuk bürosu bulunmayan yerlerde ise sulh hukuk mahkemesine yapılacaktır.
Arabuluculuk sonucunda ne olur? Anlaşma belgesinin hukuki niteliği nedir?
Arabuluculuk kurumuna müracaat edildikten sonra arabulucu; tarafları bir araya getirerek uyuşmazlığın taraflarca müzakere edilmesini sağlamalıdır. Arabulucu, tarafların çözümlerini kendilerinin üretmesi için aralarında iletişim sürecini kurmalı ve tarafların birbirlerini anlamalarını sağlamalıdır. Arabuluculuk süreci gönüllülük, gizlilik esasına dayanmaktadır. Taraflar arabulucuya başvurmak (zorunlu dava şartı olduğu durumlar hariç), arabuluculuk sürecini devam ettirmek konusunda serbesttirler. Arabuluculuk faaliyeti gizlidir. Taraflar gizliliğin verdiği güven ile karşı taraf ile daha rahat bir iletişimi tercih edecekler, tarafların menfaatlerinin ortaya çıkması ve çözüm olanaklarını değerlendirmesi daha kolay olacaktır. Arabuluculuk sürecinde paylaşılan bilgi ve belgeler kural olarak gizlidir, mahkemede delil olarak kullanılamaz ancak tarafları bu durumunun aksini kararlaştırabilirler.
Arabuluculuk sonucunda anlaşmak veya anlaşmamak konusunda taraflar tamamen serbesttir. Uyuşmazlık konusu üzerinde taraflarca bir anlaşma sağlanmışsa arabulucu, anlaşılan tüm hususları açık ve anlaşılır bir şekilde anlaşma belgesinde düzenler ve bu anlaşma belgesi arabulucu ve taraflarca imzalanır. Anlaşma belgesi taraflar için bağlayıcıdır. Arabuluculuk sonucunda anlaşmaya varılması durumunda taraflar anlaşılan hususlar hakkında dava açamayacaklardır.
Anlaşma belgesiyle mahkeme tarafından verilen bir karar gibi işlem yapılabilmesi için tarafın anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi alması gerekmektedir. Dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuşsa, anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk mahkemesinden, davanın görülmesi sırasında arabuluculuğa başvurulması durumunda ise davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilir. İcra edilebilirlik şerhinin fonksiyonu arabuluculuk anlaşma belgesine mahkeme kararı (ilam) niteliği kazandırmasıdır. Taraflar, avukatları ve arabulucu tarafından imzalanan bir anlaşma belgesi icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılır.
Sonuç olarak, arabuluculuk yıllarca süren dava yoluna göre çok hızlı sürede sonuç almanızı sağlayacak olup davaya göre daha ekonomik bir çözüm yoludur. Tarafların karşılıklı ilişkileri zedelenmez. Arabuluculuk sürecinde taraflar etkin rol oynarlar ve süreç tarafların istediği şekilde belirlenir. Arabuluculukta önemli olan haklı, haksız çıkmak değildir. Tarafların menfaatleri öğrenilerek ortak bir çözüm önerisi bulunmaya çalışılır. Tüm sayılan bu nedenlerle, dava yoluna gidilmesindense arabuluculuk süreci çok daha faydalıdır.
Ofisimizde arabuluculuk hizmeti de verilmekte olup arabuluculuk süreci hakkında daha detaylı bilgi almak için iletişime geçebilirsiniz. “En kötü anlaşma, en iyi davadan daha iyidir.”