İşe İade Davası
İçerik
- 1 İşe iade davası nedir?
- 2 İşe iade davası açmanın şartları nelerdir?
- 3 İşe iade davası ne zaman açılır?
- 4 İşe iade davasında arabulucuya başvurma zorunluluğu var mı?
- 5 İşe iade davasında ispat külfeti kimdedir?
- 6 İşe iade davasının sonuçları
- 7 İşçi işe iade davası sırasında başka bir işte çalışabilir mi?
- 8 İşe iade davasında yetkili ve görevli mahkeme hangisidir?
İşe iade davası nedir?
İşveren tarafından geçerli ve haklı bir gerekçe belirtilmeden yapılan fesih işlemlerine karşı işçiler iş güvencesinden faydalanarak eski işine dönebilir. İş Kanunu işverenin keyfi işten çıkarımlarının önüne geçmek için işçiye belirli şartlar dahilinde işe iade davası açma hakkı tanımaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu18. Maddesinde geçerli feshi, 19. Maddesinde feshin şekli ve usulü, 20. Maddesinde fesih bildirimine itiraz ve usulü ve son olarak da 21.madde de geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları düzenlenmiştir.
İşe iade davası açmanın şartları nelerdir?
İş Kanunu’nun 18/1. maddesinde;
‘’Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.“Yer altı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmaz.” şeklinde geçerli neden olmaksızın iş akdinin feshedilemeyeceği belirtilmiştir.
Kanun. Maddesinden de anlaşılacağı üzere, işe iade davası açabilmenin şartları aşağıda tek tek belirtilmiştir.
- İş kanunu ve basın İş Kanunu kapsamında çalışıyor olmak
- Belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışıyor olmak
- İşyerinde en az 30 işçi çalışması
- İş sözleşmesinin işveren tarafından geçerli bir sebep olmaksızın feshedilmesi,
- İşçinin en az 6 aylık kıdeminin olmasıdır.
İşe iade davası ne zaman açılır?
İşe iade davası fesih bildiriminin işçiye tebliğ edildiği tarihten itibaren 1 ay içerisinde arabulucuya başvurulması gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, fesih bildirim süresidir. Uygulamada sıklıkla fesih bildirimlerinin işçinin çıkışından daha erken bir tarih olarak yapıldığı görülmektedir. Arabulucuya başvurduktan sonra son tutanağın imzalandığı tarihten itibaren de 2 hafta içerisinde davanın açılması gerekmektedir. Burada 1 aylık ve 2 haftalık sürenin hak düşürücü süre olduğuna dikkat edilmelidir. İşçinin süresini geçirmeden hızlı davranması gerekmektedir. Bu süre içinde dava açılmazsa işçi işe iade davası açma hakkını kaybeder.
İşe iade davasında arabulucuya başvurma zorunluluğu var mı?
İşe iade davasında da diğer işçilik alacaklarında olduğu gibi İş Mahkemeleri Kanunu madde 3/1 uyarınca, 01/01/2018 tarihinden itibaren, arabulucuya başvuru zorunlu hale getirilmiştir. Bu nedenle dava açmadan önce arabulculuğa başvurulması gerekmektedir. Arabuluculuk süreçleriyle ilgili detaylı bilgi almak isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz.
İşe iade davasında ispat külfeti kimdedir?
Kanuna göre “herkes iddiasını ispatla yükümlüdür”. Ancak işe iade davasında bu durum tam tersidir. Şöyle ki; feshin geçerli bir nedenle yapıldığını ispat etmekle yükümlü olan işverendir. İşveren fesih bildiriminde belirttiği sebeplerle bağlıdır. Örneğin yaygın olarak performans düşüklüğünün gerekçe gösterildiği fesihlerde, bu durumun işveren tarafından belgelendirilmesi gerekmektedir. Tek başına performans düşüklüğü cümlesini yazmak suretiyle yapılan fesihler geçersizdir.
İşe iade davasının sonuçları
İşe iade davasının sonunda hakim davanın kabulüne, davanın reddine veya davanın konusuz kaldığına karar verebilir.
İşe iade davasının kabul olması durumunda;
Kararın kesinleşmesi akabinde kararın işçiye tebliğ edilmesinden sonra işçi on iş günü içinde işverene başvuruda bulunmalıdır. Usulüne uygun yapılmış başvurudan sonra işveren de işçiyi bir ay içerisinde işe başlatmak durumundadır. İşveren işçiyi şarta bağlı olarak işe başlatamaz. İşveren fesih tarihinden mahkeme kararın kesinleştiği tarihe kadar boşta geçen ücret olarak işçiye en çok 4 aya kadar olan ücretini ödemekle yükümlüdür.
Eğer işveren, işçiyi işe başlatmak istemiyorsa işe başlatmama tazminatı ödemekle yükümlüdür. Bu tazminat da İş Kanunu madde 21.’e göre en az dört aylık ve en fazla sekiz aylık ücreti tutarındadır. İş başlatmamanın belirlenmesinde mahkemeler, işçinin kıdemi, fesih nedeni gibi hususlara göre karar vermektedir. İşveren işe başlatılmaması durumunda en çok dört aylık ücreti tutarındaki boşta geçen süre ücretini ve işe başlatmama tazminatı olarak mahkemenin takdir ettiği tutardaki ücreti ödemek zorundadır.
İşe iade davasının reddedilmesi durumunda;
Davanın reddine karar verilmesi halinde; mahkeme feshin geçerli ya da haklı nedenle yapıldığını kabul etmektedir. Bu durumda işçi, yargılama giderlerinden ve karşı taraf vekalet ücretinden sorumlu olacaktır. İşçi işe iade davası reddedilse bile, işçilik alacakları(kıdem, ihbar, yıllık izin vb) için ayrı bir dava ile talep edebilir.
İşe iade davasının konusuz kalması durumunda;
Davanın konusuz kalması ise, işçinin davasından feragat etmesi ya da işçinin işine geri dönmesi hallerinde mümkün olmaktadır. İşçinin işe geri dönmesi durumunda davanın reddine karar verilmez, işçi boşta geçirdiği süre ücreti olan en çok dört aya kadar olan ücretini talep edebilir.
İşçi işe iade davası sırasında başka bir işte çalışabilir mi?
En çok merak edilen sorulardan birisi; işe iade davası açan işçi dava süresince başka bir işte çalışıp çalışamayacağıdır. İşçinin başka bir işte çalışabilir, davası çalışmasına engel değildir, yasalara aykırı bir durum yoktur.
İşe iade davası ne kadar sürer?
İşe iade davasının sonuçlanması tamamen ilgili mahkemeye, hakime ve taraflara çok bağlı bir konudur. Normal süreçte ortalama 1 yıl gibi bir sürede işe iade davaları sonuçlanabiliyor. Fakat dosyanın içeriği, tarafların beyanları ve itirazlar sonucu dosyanın incelenmesi gibi süreçler davanın sonuçlanmasını 6–12 ay kadar uzatabilmektedir. Bu durumda işe iade davalarının ne kadar sürdüğünün cevabı ortalama 2 yıl olarak değerlendirilebilir.
İşe iade davasında yetkili ve görevli mahkeme hangisidir?
İş kanuna göre, iş kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür. İş mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde ise asliye hukuk mahkemeleri iş mahkemesi sıfatıyla davaya bakabilir.
Yetkili mahkeme ise, davalı işverenin adresi ya da işin görüldüğü yer mahkemesidir.
Sonuç olarak; işçinin işten çıkartıldığı zamandan işe iade davasının sonucuna kadar olan sürecin bir avukatla takip edilmesi hususu çok önemlidir. Zira, işe iade davasında birden fazla hak düşürücü süre olduğundan işçinin hak kaybına uğrama ihtimali çok yüksektir. Detaylı bilgi almak için ofisimizi arayabilir ve iş hukuku alanında uzman avukatlarımız ile görüşebilirsiniz.