Esnaf / Bağ-Kur / 4-B Hizmetlerinin Tespiti Davası
4/1-b sigortalılık, Bağ-Kur olarak bilinen ve 01.10.1972–30.09.2008 arasında 1479 sayılı Yasa ile düzenlenen, 01.10.2008 den sonra ise 5510 sayılı yasanın 4/1-b maddesinde düzenlenen kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanlar ile ilgili sigortalılık türüdür. Bağ-Kur yeni 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Uasasının 4/b maddesinde düzenlenmiş olup, gündelik dilde Bağ-Kur için 4/b tabiri de kullanılmaktadır.
- Ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar,
- Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar,
- Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları,
- Köy ve mahalle muhtarları
- 6132 sayılı At Yarışları Hakkında Kanuna tabi jokey ve antrenörler
- Tarımsal faaliyette bulunanlar sigortalı sayılırlar.
Avukat ve noterler 01.10.2008 tarihinden sonra zorunlu 4/b sigortalısı sayılmıştır.
Bağ-Kur’lu sayılmaya ve geçmiş dönemdeki bağkur hizmetlerinin tespitine ilişkin kanui düzenlemeler uyarınca her dönem farklı şartların varlığı aranmıştır.
1479 sayılı Bağ-Kur Yasasının 24. maddesinin ilk düzenleme şekline göre, kendi adına ve hesabına çalışanlardan sadece kanunla kurulu meslek kuruluşuna üye olanlar Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edilmiştir. Bu daraltıcı düzenleme nedeniyle, esnafın büyük çoğunluğunun Bağ-Kur kapsamı dışında kalmıştır. Bu nedenle 4/5/1979 tarihinde yapılan değişiklikle Bağ-Kur sigortalısı olabilmek için kanunla kurulu meslek kuruluşu üyesi olma zorunluluğu kaldırılmıştır.
Kimlerin Bağ-Kur sigortalısı olacağı hususunda bir düzenleme boşluğu ortaya çıktığından, 20/4/1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasanın değişik 24. maddesi ile, sadece gerçek veya götürü usulde vergi mükellefi olanlar kurum sigortalısı olarak kabul edilmiştir. Ancak bazı kimselerin vergi kaydı olmaksızın çalışması ve bazı esnafın da vergiden muaf olması nedeniyle bu yasadan umulan yarar elde edilememiştir. Sonrasında 22/3/1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile sigortalı olabilmek için, vergi kaydı bulunması zorunluluğu yürürlükten kaldırılmıştır.
3165 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik ile vergi kaydı bulunanların sigortalılığının vergi kaydının tesisi ile başlayıp terkini ile sona ermesi, vergi kaydı bulunmayan ve ay vergiden muaf olanların sigortalılığının ise, meslek kuruluşu ya da Esnaf Sanatkar Sicil kaydına göre belirlenmesi öngörülmüştür. 04.10.2000 den itibaren önce 619 sayılı KHK ardından bu KHK’nin iptali sonrası 4956 sayılı yasa ile yapılan değişiklikler ile sigortalı olabilmek için vergi kaydı esasına geçilmiş, ancak vergiden muaf serbest meslek mensubu kişiler, ilgili oda ve Esnaf ve Sanatkar Sicil Memurluğu’na kayıtlı olmaları halinde sigorta kapsamına alınmışlardır.
5362 sayılı Yasa ile vergi kaydı olmayan esnafın oda kayıtları silinirken bu kişilere talep halinde geçici 3. madde 4. fıkra ile Bağ-Kur sigortalılıklarını devam ettirme imkanı getirilmiştir. 01.10.2008 den itibaren 5510 sayılı Yasa ile 4/1-b kapsamında sigortalı olabilmek vergi kaydı esasına dayandırılmış olup, ancak vergiden muaf olunması, Esnaf ve Sanatkar Sicil Memurluğu’na kayıtlı olunması ve yazılı talep halinde vergiden muaf kişiler de sigorta kapsamına alınmışlardır.
1479 sayılı yasanın 25. ve 26. maddeleri ile 5510 sayılı yasanın 7. maddesi gereği sigortalılık, vergi mükellefiyetinin başlangıç ve bitişi; şirket ortaklığının başlangıç ve bitişi; esnaf oda kaydına yönelik hizmet alınabiliyor ise bunların başlangıç ve bitiş tarihleri ile başlar ve sona erer.
Tescili Engelleyen Yasal Düzenlemeler ve Dönemleri Sigortalılık kural olarak zorunlu ve vazgeçilmez olmakla birlikte 1479 sayılı yasa ve 5510 sayılı yasada 4/1-b statüsü için tescili ve sigortalılığı engelleyici hükümler yer almaktadır. 2654 sayılı yasa ile 1479 sayılı yasaya eklenen Ek Geçici 13. madde ile 20.04.1982 öncesi, 619 sayılı KHK ve bu KHK’nin Anayasa Mahkemesi tarafından iptali sonrası 4956 sayılı yasa ile 1479 sayılı yasaya eklenen Geçici 18. madde ile 04.10.2000 öncesi, 5510 sayılı yasanın geçici 8. maddesi ile 01.10.2008 öncesi dönem için tescil ve sigortalılık imkanı tanınmamıştır.
Uygulamada Bağ-Kur sigortalılığının tespiti davaları asiller tarafından doğrudan açılmaktadır. Kanunun aradığı şartları sağlamayan davacılar tarafından açılan davaların reddedilmesi nedeniyle davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmektedir. Bu nedenle dava açılmadan önce bu konuda danışmanlık hizmeti alınması ve davanın takibinin avukat aracılığıyla yapılması mağduriyetlerin önüne geçecektir.
Ofisimizce Sosyal Güvenlik Hukuku alanında da hizmet verilmekte olup detaylı bilgi için mesai saatleri içerisinde arayarak randevu talep edebilirsiniz.